O kadar alışmışım ki insanlara hissettiklerimi söylemeye, yüzlerine karşı söylemeye bazen unutuyorum ne kadar yanlış bir hareket olabileceğini...Seviyorsam "seviyorum", sinir olduysam "görünme gözüme", Özlediysem "gel"... Ama karşındaki böyle değilse ikileme düşüyorsun; ben ona özlediğimi söylüyorum o susuyor, Ben mi yanlış yapıyorum o mu özlemiyor?. bu sefer hırçınlaşmaya başlıorsun, ani tepkiler veriyorsun olmayacak yerde(manasız geliyor haliyle karşındakine), kırmamak için kırılıyorsun, onlar için neler yaptığını daha çok farkediyorsun(kafasına kakmak maksatlı değil, sadece hata nerde diye sorgularken farkediyorsun, keske kötü maksatlı olsa da çeksen kendini hiç olmazsa çabalamaktan kurtulursun), işin kötü farkettiçe daha çok şey yapmaya çalışıyorsun... Çünkü değer veriyorsun.
Ama o değeri görmediğini hissettikçe kırılıyorsun. Diğer bir acı taraf ise kırılsan da değer vermekten vazgeçmiyorsun.
O kadar alışmışım ki insanalara ne hissettiğimi söylemeye, duymayı unutmuşum sanırım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder