1 Ekim 2012 Pazartesi

Vazgeçiş/Kaybediş

Açtım Google'ı vazgeçiş yazdım, ilk gelen linke tıkladım ve ne kadar güzel denk geldiğini gördüm, aşağıda görebilirsiniz.(Her zamanki gibi sevgili ekşi sözlüktü tabi)
Ben herşey için gerçekten çabalıyorum, sürekli hem de... Her vazgeçmem gereken noktada, kendimce geçerli bahaneler buluyorum karşımdakine(Çoğunlukla gerçek olmayacak kadar saçma oluyorlar ya neyse...).
Kendimce hak veriyorum ona, sabrediyorum sabrediyorum... Sonunda yine benim canım acıyor... Yine ben oluyorum üzülen, yorulan...
Hemen vazgeçiyor muyum; HAYIIIIIR!! Biraz daha yorulmayı bekliyorum, belki çok çabalamıyorum eskisi kadar ama karşımdaki de çabalasın diye paslar veriyorum ona... hayatım boyunca böyle oldu ailemde,arkadaşlarımda, ilişkilerimde....
Şimdi yine bir arkadaşım yoruyor beni, sabrımın sonuna geldim.
Yaptıklarını bile bile, benim üzmek isteyerek yaptığını düşünüyorum artık, anlayamıyorum, Neden? Hoş belki de benim için vazgeçmek vaktidir, değersiz hissetmek de daha kötü değildir herhalde vazgeçmek... Ama anlayamıyorum;Neden?
Tek bildiğim yoruluyorum her geçen dakika(Bknz: madde 2)

vazgeçiş*


  1. 'her seçim bir kaybediştir'
    her tercih bir vazgeçiştir çünkü...
    sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik
    fırsatından vazgeçmiş olursunuz.
    kalkar kalkmaz hayat bin bir seçeneği dayar burnunuzun ucuna...
    'ne giysem' telaşından, öğle yemeğinde
    'ne alırdınız?' diye başucunuzda biten garsona,
    'hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsızlığından
    'bize oy verin' diye bağrışan partilere kadar her şey,
    herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.
    yastığınıza teslim olmuşsanız,
    belki dışarıda ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş olursunuz.
    bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı ışıldatabilecekken,
    ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir tanışıklığı tepersiniz.
    belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız izmir köfteden daha lezzetlidir.
    ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur.
    ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez.
    geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli bir elbiseyle
    yeniden yaşama şansınız yoktur.
    bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden
    daha değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır.
    ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.
    ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret
    sahnesinin parıltılı neonları da olsa, çoğu zaman
    gözünüz hiç arkada kalmaz.
    çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir ev
    ya da sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız bir saray
    sizin borsada kolay feda edilebilir değerlerdendir.
    hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz,
    bu seçimde kazandıklarını sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz.
    her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.
    ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir**.

    can dündar
    (scylla charybdis, 23.06.2002 03:20 ~ 03:21)
  2. çok uzun bir mücadelenin ardından gelen tükenişdir bir anlamda. emeğin, sevginin, tutkunun bir anda uyuşmuşluğa bırakmasıdır yerini. yorulmaktır, çok yorulmuş olmaktır sebebi...
    (charming, 01.05.2003 00:29)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder