sadece güzel bir tatil istiyorum. Denize gerek yok, güneşe hafifi parıldasa da yeter, huzur olsun yanı başımda... Sabahları uyandığımda strese sebebim olmasın, gözümü açar açmaz yataktan fırlamak zorunda kalmayayım. Uzun uzun gerinip, odayı dolduran ışığa yavaşça teslim olmalıyım sonra buz gibi su kendime getirmeli beni.
Annem kahvaltıyı hazırlamıştır o saate kadar, elimde çayımla balkonda otururum sonra annemle babamla. Bir süre sonra mayışır kalırım oturma odasındaki koltukta. Sonra annemle alışverişe gideriz. Alışveriş dediysem bahane, maksat hareket olsun.. elimizde birere inik poşetle eve gelir yemek hazırlamaya koyuluruz.
Akşam yemeği balkonda yenir. Birer tane keyif kahvesi yaparım hepimize, bol köpüklü... Akşam insanların arasına karışma vakti der, evden dışarı atarız kendimizi.Kızılırmak kenarındaki kafelerden birine kurulur, semaverimizi söyleriz. Sohbet, muhabbet... Eş dost uğrar masamıza.
Eee.. artık geç olmuştur saat. Eve dönme vakti, yürüyerek eve gideriz. Artık gözlerim kapanıyor uykusuzluktan..
NE kadar normal bir gün değil mi aslında? ama ben buna hasretim...