sadece güzel bir tatil istiyorum. Denize gerek yok, güneşe hafifi parıldasa da yeter, huzur olsun yanı başımda... Sabahları uyandığımda strese sebebim olmasın, gözümü açar açmaz yataktan fırlamak zorunda kalmayayım. Uzun uzun gerinip, odayı dolduran ışığa yavaşça teslim olmalıyım sonra buz gibi su kendime getirmeli beni.
Annem kahvaltıyı hazırlamıştır o saate kadar, elimde çayımla balkonda otururum sonra annemle babamla. Bir süre sonra mayışır kalırım oturma odasındaki koltukta. Sonra annemle alışverişe gideriz. Alışveriş dediysem bahane, maksat hareket olsun.. elimizde birere inik poşetle eve gelir yemek hazırlamaya koyuluruz.
Akşam yemeği balkonda yenir. Birer tane keyif kahvesi yaparım hepimize, bol köpüklü... Akşam insanların arasına karışma vakti der, evden dışarı atarız kendimizi.Kızılırmak kenarındaki kafelerden birine kurulur, semaverimizi söyleriz. Sohbet, muhabbet... Eş dost uğrar masamıza.
Eee.. artık geç olmuştur saat. Eve dönme vakti, yürüyerek eve gideriz. Artık gözlerim kapanıyor uykusuzluktan..
NE kadar normal bir gün değil mi aslında? ama ben buna hasretim...
25 Temmuz 2014 Cuma
22 Mayıs 2014 Perşembe
Uzun zaman olmuş yazmayalı,sanırım artık yazmaya takatim kalmıyor; konuşmak daha hızlı daha tepkisel... Bas bas bağırıyorum ne zamandır her şeyi, her şeyi herkese anlatma ihtiyacı duyuyorum. Susmak gelmiyor içimden.O kadar çok oldunuz ki artık, içimde atacak yerim yok bunları.
Evet çok büyük sorunlar, dertler, tasalar değilsiniz ama gönül yorgunluğusunuz.Siz de olmayın işte.
Al işte yazarken bir başkası baş gösteriyor...
İnsanlıktan nasip alamadan mı bu dünyaya düştünüz,...
Sinirleniyorum sonra Küçümen sinirli oluyor adım...
Ya Sabır...
Evet çok büyük sorunlar, dertler, tasalar değilsiniz ama gönül yorgunluğusunuz.Siz de olmayın işte.
Al işte yazarken bir başkası baş gösteriyor...
İnsanlıktan nasip alamadan mı bu dünyaya düştünüz,...
Sinirleniyorum sonra Küçümen sinirli oluyor adım...
Ya Sabır...
25 Nisan 2014 Cuma
Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elinve saçlarındavakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...İçimde ikinci bir insan gibidirseni sevmek saadeti...Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,güneşli bir rahatlıkve etin daveti:kıpkızıl çizgilerle bölünmüşsıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,yazamak sana dair,hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,kendisi değiledasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:bir çekmecebir yüzük,ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.Ve hemenfırlayarak yerimdenpenceremde demirlere yapışarakhürriyetin sütbeyaz maviliğinesana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:ölüm ve zafer haberleri içinde,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken...
ölüm ve zafer haberleri içinden,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elinve saçlarındavakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...İçimde ikinci bir insan gibidirseni sevmek saadeti...Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,güneşli bir rahatlıkve etin daveti:kıpkızıl çizgilerle bölünmüşsıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,yazamak sana dair,hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,kendisi değiledasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:bir çekmecebir yüzük,ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.Ve hemenfırlayarak yerimdenpenceremde demirlere yapışarakhürriyetin sütbeyaz maviliğinesana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:ölüm ve zafer haberleri içinde,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken...
Nazım Hikmet RAN
18 Nisan 2014 Cuma
anlamıyorum ki ben bu olanları...
Erkek dediğin ağır olur... Tamam "abi" havalarında olsun demiyorum ama kendince de bi' ağırlığı olmalı. Yanında huzurlu, yanında değilken korunur hissetmelisin! bu sadece sevgili, erkek arkadaş, abi, baba olmaları durumunda değil, "yanındayım" diyen her erkek için de geçerlidir benim yanımda...
Adam gidiyor beni azcık tanıyan kadına benimle ilgili, alında kendi çıkarımları olup da kendini inandırdığı özel konuları anlatıyor sonra da bana gelip "kardeşimsin, canımsın ciğerimsin" nidaları atıyor.
İğreniyorum böyle erkeklerden, nefret ediyorum hatta, siz bırakın erkek olmayı, var olmayı bile hak etmiyorsunuz... Velhasılı kelam; " Erkek dediğin erkek olacak".
Çıkabilirsiniz, kapıyı açık bırakın lütfen hava temizlensin
....
Adam gidiyor beni azcık tanıyan kadına benimle ilgili, alında kendi çıkarımları olup da kendini inandırdığı özel konuları anlatıyor sonra da bana gelip "kardeşimsin, canımsın ciğerimsin" nidaları atıyor.
İğreniyorum böyle erkeklerden, nefret ediyorum hatta, siz bırakın erkek olmayı, var olmayı bile hak etmiyorsunuz... Velhasılı kelam; " Erkek dediğin erkek olacak".
Çıkabilirsiniz, kapıyı açık bırakın lütfen hava temizlensin
....
14 Mart 2014 Cuma
Çok Acı... Ne Acı
ne fena bir zamandan geçiyoruz... ne acılar yaşanıyor üst üste! Bir grup meydanlarda "beni seç, beni seç!" diye bağırırken, diğerlerinin evlerinde acı feryatlar yükseliyor. hep bir gündem değiştirme çabası var ama çok da başarılı oldukları söylenemez.
Çok acı, çok üzücü...
Her gün sokaklarda birileri ölüyor, siyasiler palavralarına devam ediyor, biz işe gelip gidiyrouz, bebekler dünyaya geliyor... hayat bir şeklide devam ediyor; bir eksik, bir fazla... ne acı!
Çok acı, çok üzücü...
Her gün sokaklarda birileri ölüyor, siyasiler palavralarına devam ediyor, biz işe gelip gidiyrouz, bebekler dünyaya geliyor... hayat bir şeklide devam ediyor; bir eksik, bir fazla... ne acı!
28 Şubat 2014 Cuma
Mutlu Yıllar
| Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya Rengârenk batan günü al karşına Bir renk de kendinden kat Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak Kapat gözlerini bir hikâye yarat Vazgeçme hissedilir biraz da sıcaklığını kat Kalbindeki elleri bırakma sıkıca tut Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana Mutlu yıllar, mutlu yıllar sana … |
CAN YÜCEL |
26 Şubat 2014 Çarşamba
ne mutlu bana
Cuma günü doğum günüm, geriye dönüp bakıyorum 28 yılda elime ne geçmiş diye; sağlıklı, huzurlu her daim destek ve yanımda olan bir ailem, çok sevmesem de Türkiye standartlarında iyi sayılabilecek bir işim ve bu işi yapılabilecek iyi bir eğitimim, severek- koşarak kendimi attığım küçük dayalı döşeli bir evim(ev benim değil ama), aklımda her daim kalan birkaç mutluluk ve hayal kırıklığı, ve bir avuç dost...
ailem uzakta, dostlarım uzakta... Ben bildiğin kalabalıklar içinde yalnız kalmak mevzusunu yaşıyormuşum meğerse 3 senedir...
ailem uzakta, dostlarım uzakta... Ben bildiğin kalabalıklar içinde yalnız kalmak mevzusunu yaşıyormuşum meğerse 3 senedir...
13 Ocak 2014 Pazartesi
Bazen sadece duyman gerekiyordur
Bazen sadece birsinin "her şey iyi" demesine ihtiyaç duyarsın. Kötü giden şeyler olmayabilir, hayatın yokuşlarından yuvarlanmıyor olabilirsin, gözyaşların yanaklarından süzülmüyor da olabilir... sadece birisinin her şeyin iyi olduğunu söylemesine ihtiyaç vardır.
Belki iyi de değildir her şey, gözyaşların içine akıyordur dışın yerine; zaten asıl o iç acıtır ya en çok... yokuşlardan yuvarlanmıyorsundur ama hayatın akışında kaybolmuşsundur, her şey kötü gitmese de istediğin gibi giden bir hayat kırıntısı bile yoktur.
Kabul, kötü değil hiç bir şey. ama sadece birisinin " her şey yolunda, her şey iyi" demesi gerekiyor...
Belki iyi de değildir her şey, gözyaşların içine akıyordur dışın yerine; zaten asıl o iç acıtır ya en çok... yokuşlardan yuvarlanmıyorsundur ama hayatın akışında kaybolmuşsundur, her şey kötü gitmese de istediğin gibi giden bir hayat kırıntısı bile yoktur.
Kabul, kötü değil hiç bir şey. ama sadece birisinin " her şey yolunda, her şey iyi" demesi gerekiyor...
Kaydol:
Yorumlar (Atom)