Bitti sanıyorsun, geçmişte kaldı. Hatta Hatırlamak için zorlamak zorunda kaldığın da oluyor kimi zaman. Ama yalan bunlar! hiç olmadık yerde karşına çıkıyor, hiç umulmadık zamanda.
Mesela tam ütü yaparken, gömlekten yayılan kokuyla, gece yıldızları izlerken kayan bir yıldızla, yerde rüzgarla sallanan çimenle... hiç zamanı olmayan zamanda hatırlatıyor kendini. Tam de " iyiyim" dediğinde yokluyor o sızı. " emin misin? İyi misin gerçekten" dermişcesine.
Tam denize taş atacakken mesela, bir anda geliveriyor. Elin kolun daha taş kesiliyor elindeki taştan, ne iniyor ne de kalkıyor. Kek yaparken en sevdiği koku burnuna gelince kek kalkmıyor çırpılmaktan...
Bu hep böyle gidecek sanırım, o yara hep kabuk bağlayıp yeniden kanayacak. tam iyileşti derken dikiş yerlerinden patlarcasına açılacak yeniden... kim bilir belki yeni yaralar kifayetsiz kılana kadar var olacaktır ancak.